Ramazan ve Oruç Hakkında Ayet ve Hadisler

Ey iman edenler!
Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Ola ki, korunup sakınırsınız.” (Ayet-i Kerime)

Ramazan ayı... İnsanlar için hidayet olan ve doğru yolu ve (hak ile batılı birbirinden) ayıran apaçık belgeleri (kapsayan) Kur'an onda indirilmiştir. Öyleyse sizden kim bu aya şahid olursa artık onu tutsun. Kim hasta ya da yolculukta olursa, tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde (tutsun). Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. (Bu kolaylık) sayıyı tamamlamanız ve sizi doğru yola (hidayete) ulaştırmasına karşılık Allah'ı büyük tanımanız içindir. Umulur ki şükredersiniz. (Sure-i Al-Bakara, 185)

Kim inanarak ve mükafatını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.”(Hadis-i Şerif)

Yemek İkram Etmenin Fazileti

Misafire yemek yedirmekte çok fazilet vardır.
Câfer B. Muhammed (r.a) şöyle demiştir:
'Arkadaşlarla beraber sofra üzerinde oturduğunuz zaman, oturuşunuzu oldukça uzatınız. Zira bu saat hayatınızın sizin aleyhinizde sayılmayan saatidir.'

Hasan Basrî (r.a) şöyle demiştir:
'Kişi kendi nefsine, ebeveynine ve yakınlarına sarfettiği her nafakadan muhakkak sorulacaktır. Ancak kişi din kardeşlerine Allah rızası için infak ettiği yemekten sorulmayacaktır. Çünkü Allah Teâlâ kulunu bu yemekten ötürü sorguya çekmekten hayâ eder.'

Allah yolundaki arkadaşına yemek yedirmenin fazileti hakkındaki bu sözlerden başka, bunların kaynağı olan hadîslerden de bahsedilince  fazileti daha açıkça bilinir.

Hadis-i Şerifler:

Ramazan Orucunu Tutmamanın Cezası...

Ebu Ümame el-Bahili Radiyallâhu Anh şöyle rivayet etmiştir:

Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellemin şöyle buyurduğunu işittim:

Ben uyuyorken, iki adam gelip iki koltuğumdan tutarak çıkması zor bir dağa götürdüler ve:

Orucu Bozan Haller

Kısa Özet : Yemek, içmek ve cinsel ilişkide bulunmak orucu bozar. Ağızdan alınan hap, şurup, pastil vs maddeler orucu bozar. Ancak iğne yaptırmak konusunda farklı görüşler mevcuttur. Daha detaylı bilgi aşağıda bulunmaktadır.

Orucun yasakları, doğrudan söylenirse yemek, içmek ve cinsel ilişkide bulunmaktır; tersinden söylenirse orucun yasakları, orucun bozulmasına sebep olan şeylerdir. Bölüm başında da belirttiğimiz gibi oruç, yeme, içme ve cinsel ilişkiden kaçınmaktır. Dolayısıyla bu üç hususa dikkat edildiği takdirde oruç tutulmuş olur. Bununla birlikte bazı davranışların, sayılan bu üç şeyin kapsamına girip girmediği konusunda gerekli veya gereksiz tereddütler oluşabilmektedir. Yine orucun bozulmasına yol açmamakla birlikte, orucun genel havasına, anlam ve gayesine yakışmayan şeyler konusunda da dikkatli olmak gerektiği için burada günlük hayatta karşılaşılabilecek bazı durumlara kısaca işaret etmek istiyoruz.

Oruçluyken Susuzluk Çekmemek İçin Tavsiye…

Oruç tutmanın farz olduğu Ramazan ayı senenin bütün mevsimlerini, her yıl güneş takvimine göre 11 gün evvel gelerek mevsimleri dolaşır ve Allah’ın adaleti bu mevzuda da tecelli eder. Kuzey yarım küresinde kış mevsimi yaşanırken, güney yarımküresinde yaz mevsimi ve kuzey yarım küresinde yaz mevsimi yaşanırken, güney yarımküresinde de bunun aksi olarak, kış mevsimi yaşanır.

Buna göre, bulunulan coğrafî mevkide Ramazan ayı yazın en sıcak günlerine rastladığında, oruca niyetlenenlerin en çok zorlandığı susuzlukla acaba nasıl başa çıkılabilir?  Çünkü, Ramazan ayında açlıktan daha fazla susuzluğun hissedilmesi, kimimiz için orucu zorlaştıran en önemli sebeb olmaktadır.

Bu mevzuda uzmanların  bazı tavsiyeleri vardır.

Sadık Çalışkan Ağabey Dualarla Uğurlandı

Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Emirdağı Talebelerinden Çalışkanlar Hanedanı'ndan Mehmed Çalışkan Ağabeyin oğlu SADIK ÇALIŞKAN AĞABEYİ Eskişehir’de öğle namazı akabinde kılınan cenaze namazıyla dualarla uğurlandı.

Cenazesi babası Mehmed Çalışkan’ın yanına defnedildi.

Said Nursi Ramazanı Nasıl Değerlendirirdi

1954 yılında Bediüzzaman Hazretleri’nin yanına giden ve O’na talebe olma şerefine erişen Mustafa Sungur ağabey, Üstad Hazretleri’nin Ramazan’ını anlatırken şu ifadeleri kullanıyor:
"Üstadımız Ramazan ayında uyumazdı. Bütün bir gece hiç durup aralık vermeden, Kur’an, Cevşen, Risale-i Nur, Hizbu’l-Envar, Hakaiku’l-Nuriye okurdu. Geceleri arada bir 15-20 dakika gibi kısa dalmalar dışında hiç uyumazdı."

Mehmet Fırıncı ağabey bir Ramazan ayında Üstad Hazretleri’nin özellikle geceleri hiç uyumadığını, onun bu mübarek aya has bir usulünün olduğunu belirterek söz konusu usulünü şöyle izah ediyor:

Sadık Çalışkan Ağabey Vefat Etti

Üstadımızın Emirdağ talebelerinden Çalışkanlar Hanedanı'ndan Sadık  Çalışkan Ağabey hakkın rahmetine kavuşmuştur..

Uzun zamandan beri İstanbul'da hastanede Kalp rahatsızlığı nedeniyle tedavi altında tutuluyordu.

Allah rahmet eylesin, mekanı cennette Resulullah Efendimize komşu olsun.

Cenazesi pazartesi (22.06.2015) öğle namazına müteakip Eskişehir'den kaldırılacaktır..

Sadık Çalışkan kimdir?

Ramazanla İlgili Peygamberimizin Hutbesi

Hz. Resul-i Ekrem Efendimiz (SAV) şaban ayının son gününde bize okuduğu bir hutbede şöyle buyurdu:

“Ey insanlar, büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi başınıza geldi.

“Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır.

“Allah o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazları meşru kıldı.

30 Teravih Namazının Fazileti

Teravih namazının günlere göre ayrı ayrı fazileti vardır.

İmam-ı Gazali Hazretleri teravih namazının fazileti hakkında şöyle buyurmuştur:

1. gece teravih namazını kılanın: Bütün günahları bağışlanır.

2. gece teravih namazını kılanın: Kendisinin ve eğer mü’min iseler ana ve babasının günahları bağışlanır.

3. gece teravih namazını kılana: Melekler müjde vererek derler ki: “Ey falan kişi! Sana müjde olsun ki, Allah (cc) senin amelini kabul edip umduğuna nail eyledi.”

Çocuklarla Ramazan Daha da Güzel

Kimi hayalî, kimi gerçek anılarla dolu bir yazı…

Ne diyeyim Rabbim? Bilemiyorum. Ruhumdan coşup gelen duygularla doluyum.
... Bir bulut geçse, bir kuş kanat çırpsa, bir yaprak düşse nereye düşer, nereye gider, nereye konar diye merak ediyorum...

Her şey âşikar Allah’ım. İnanan için her şey gözler önünde. Ama yine de gözlerden gizli. Ne de olsa imtihan sırrı. Her şey göz göz olmuş, bana doğru bakarken, benim gözlerim nerede? Nereye çevrili? Işıltılı vitrinlere mi, boş şeylere mi? Gözlerimiz nereye çevrili?
Kur’ân öyle hayretengiz şeylere dikkat çekiyor ki; göklerin direksiz durduğundan haber veriyor. Kuşların gökyüzü boşluğunda ancak Allah’ın izniyle durduğunu söylüyor. Say ki say… Asıl haber bunlar.

Risale-i Nur'da RAMAZAN Hakikatı

Ramazan-ı Şerife Dairdir.

[Birinci kısmın âhirinde şeair-i İslâmiyeden bir nebze bahsedildiğinden şeairin içinde en parlak ve muhteşem olan Ramazan-ı Şerife dair olan bu ikinci kısımda, bir kısım hikmetleri zikredilecektir.
Bu İkinci Kısım, Ramazan-ı Şerifin pek çok hikmetlerinden dokuz hikmeti beyan eden "Dokuz Nükte"dir.]

Hoşgeldin Ya Şehr-i Ramazan



Ramazan, İslam’ın temel esaslarından olan oruç tutmakla emredildiğimiz, her yılın bir ayına özel ibadet mevsimidir. Oruç, kul olduğumuzun farkına varma, nimetlerin değerini anlama, nefsi terbiye etme, toplumdaki muhtaç insanların durumlarını daha iyi anlama ve beden için bir perhiz olması gibi pek çok faydaları sayılabilecek bir ibadettir. Aşağıda bu faydalardan bazılarını başlıklar altında değerlendirmeye çalışacağız:

Said Nursi; Yirmi Kuruşluk Bir Ekmek Bana Dört Gün Yeter

Gönenli Mehmet Efendi 1905'de Gönen'de dünyaya geldi. Hafız, hoca, ehl-i Kur'ân, büyük bir İslâm âlimi ve hizmetkârıdır. Sultanahmed Camii Baş imamlığı yaptı. Süleymaniye, Eyüp Sultan, Kadıköy ve Üsküdar camilerinde ve pek çok camilerde vaazlar ve dersler vermiştir....

Bediüzzaman'la ilgili hatıralarını şöyle anlatır:

Üstad baştan aşağıya fevkalâde bir insandı. Baştan aşağı mükemmel, mine'l-bâb ilel-mihrâb.
Hareketleri, kıyafeti, garib ve misilsizdi. Eskidenberi bu zata fevkalâde hürmetim vardı. Eserlerini okuyor, vecizelerini ezberlemeye çalışıyordum. Gittikçe iştiyakım artıyordu...

1943'deki Denizli hapsinin arefesinde bir rüya gördüm. İşte polislerin gelmesi bu rüyanın akabinde idi. 'Emir böyle. Fakat yanlış anlamayın. Benim dine karşı saygım var. İki gün size müsaade. Sonra gelip teslim olun' dediler. Denizli Hapishanesine gidişim böyle oldu...

Risale Nurla İştigal, Bütün Maddi Manevi Musibetlere Siperdir


Abdullah Yeğin ağabeyin hatıralarından:


Paniğe gerek yok kardeşler. Ebedi bir mülkü kazanmak veya kaybetmek davası değil bu. Nur talebesinin farkı olur hadiselere bakışında. Muvakkat işimizi yaptık, esas işimize dönelim. Risale Nurla iştigal, bütün maddi manevi musibetlere siperdir. Binlerce tefriciye vs'den daha tesirlidir.

Teyakkuz inşallah aziz sıddık kardeşler...
Çevremize iman hizmetini götürmek noktasında gayret azim ve isteğimiz olduğu sürece bence korkulacak birşey yok.

Ne zaman kimsenin imanını umursamıyoruz işte o zaman durum vahimdir.

Ramazan ve Oruç

Aziz ve Muhterem Müslümanlar!
Rahman ve Rahim olan Rabbimize sayısız hamd ü senalar olsun ki, biz âciz, zayıf ve fakir kullarını evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluş ayı olan mübarek şehr-i Ramazan'a kavuşturdu.

Mü'min ve Müslüman olarak Allah emrettiği için oruç tutuyoruz. Oruç tutmanın hem dünya, hem âhiretimiz için pekçok faydası ve hikmeti vardır. Orucun nefsin terbiyesine bakan hikmetlerinden bâzılarını sizlere arzetmek istiyorum. Şöyle ki:

Bediüzzaman'ın Dindarları ve Dine Dost Olan Siyasîleri İkazı

Siyasi Olmayan Bir Mesaj

Milletin mesajı kime?

Pazar akşamından beri pek çok şey yazılıp çizildi. Herkes, milletin sandıktan çıkan mesajını bir yerlere yönlendirdi. Ama bana kalırsa hiç etrafa bakmaya gerek yok. Aynaya bakmak yeterli...

Biz Risale-i Nur talebeleri yıllardan beri Kur'anlarimizla, yazılarımızla, cevşenlerimizle, mütalaalarımıza, ezberlerimizle, evradlarımızla, teheccüdlerimize hizmet ettik. Allah'ı razı edip guzel günlerin bir an önce gelmesi, Kur'an-ı Hakîmin hüküm ferma olması için.. Ve bu hizmetler neticesinde Cenab-ı Hakk bir hükumeti bize istihdam edip, önümüzü açtırdı. Yani memleketimizde ve alem-i İslamdaki manevi fütuhat, siyasetin degil, NUR'un neticesiydi. Fakat biz bunu yanlış yorumladık. Kaynağın Risale-i Nur değil de siyaset olduğunu zannettik. Mütalaalarımizi, ezberlerimizi vs bırakıp, haber takip eder olduk. Ne çabuk unuttuk Dördüncü Mesele'yi. Bizim sonuçlarla değil, vazifelerimizle meşgul olmamız gerek. Bizim vazifemiz başka, Allah'ın vazifesi başkadır. Aklımızı kainata mühendis yapıp, Murâd-ı İlâhîye karismamiz doğru değildir.

Nurcuların Nazarını, Siyasete ve Dünyaya Çevirmek Hatadır

... Şimdiye kadar çok tecrübelerle Risale-i Nur'un serbest intişarıyla BELALARIN REF'İ ve ona ilişmek ve susturulmakla belaların gelmesi sabit olmuş. Hattâ mahkemede isbat edilmiş. Anlaşılıyor ki; bu bahar fırtınasında iki haricî, iki dâhilî dört cereyan, herbiri bir maksada göre ve Nurcuların şevkine ve sa'ylerine ilişmek ve yüzlerini dünyaya ve SİYASETE ÇEVİRMEK İSTEMELERİNDEN KURAKLIK BAŞLADI, inşâallah yakında ref' olur.
(Emirdağ Lâhikası -1)


Umum Nur Talebelerine Üstad Bedîüzzaman'ın vefatından önce vermiş olduğu en son derstir.

Siyasî ve İçtimaî Mücadelelere Girmemek ve Takip Etmemek

Siyasî ve İçtimaî Mücadelelere Girmemek ve Merak ile Takip Etmemek ve Taraftarlıkla Zulümlerine Şerik Olmamak


Aziz sıddık kardeşim!
Şiddetli bir ihtar ile bildim ki, sen ve Ahmed Feyzi NUR'UN MESLEĞİ olan MÜBAREZE ETMEMEK ve ehl-i dünya ile uğraşmamak ve SİYASETE GİRMEMEK ve yalnız lüzum-u kat'î olduğu zaman kısaca müdafaa etmek haricinde, pek ziyade ve zararlı mübarezekârane ve siyasetvari mahkemedeki okuduğunuz parçalar Nurlara çok zarar vermiş. Hattâ bizim cezamıza ve benim sıkıntılarıma sebebiyet vermiş. Ben senden ve Ahmed Feyzi'den gücenmem. Fakat bana evvelce göstermek lâzımdı. Maddî kaza-yı İlahî olarak o vaziyet size verilmiş. Onun tamiri için benim tarzımda davranmak lâzımdır. Feyzi dahi bütün kuvvetiyle siyasî müdafaatı bırakıp, Nurlarla ve Tahirî gibi, yeni talebelerle meşgul olmak elzemdir.
(Şualar - Ondördüncü Şua/Kısa Mektublar)

Dinsizliğin Manevi Tahribatına Karşı, Yalnız Siyasî Müdahalelerin Çare Olmadığı ve Manevi Islahatın Lüzumu

Siyesetle Dine Hizmet Etmek, Müşkilatlı ve Hatarlı Olup, Kalplerin İman ile Islah Edilmesi Lazım


... Denilmiş: "Ne için siyasetten çekildin? Hiç yanaşmıyorsun?"

Elcevab: Dokuz-on sene evveldeki ESKİ SAİD, BİR MİKDAR SİYASETE GİRDİ. Belki SİYASET VASITASIYLA DİNE ve İLME HİZMET EDECEĞİM DİYE BEYHUDE YORULDU.. ve gördü ki; o yol meşkuk ve müşkilâtlı ve bana nisbeten fuzuliyane, hem en lüzumlu HİZMETE MANİ ve HATARLI BİR YOLDUR. Çoğu yalancılık ve bilmeyerek ecnebi parmağına âlet olmak ihtimali var. Hem siyasete giren, ya muvafık olur veya muhalif olur. Eğer muvafık olsa; madem memur ve meb'us değilim, o halde SİYASETÇİLİK BANA FUZULİ ve MALAYANİ BİR ŞEYDİR. Bana ihtiyaç yok ki, beyhude karışayım. Eğer muhalif siyasete girsem, ya fikirle veya kuvvetle karışacağım. Eğer FİKİRLE OLSA, BANA İHTİYAÇ YOK. Çünki mesail tavazzuh etmiş, herkes benim gibi bilir. Beyhude çene çalmak manasızdır.

Gizli Din Düşmanlarının, Tahrik Ederek Hadise Çıkarmakla Asayişi Bozmak Plânı

Bu defaki tecavüz -çendan- zahiren küçük imiş ve küçültülmek isteniliyor; fakat vicdansız bir muallimin teşvikiyle ve iştirakiyle o memurun verdiği emir; câmi' içinde, namazın tesbihatında iken, "O misafirleri getiriniz!" diye jandarmalara emretmiş. Maksad da beni kızdırmak. Eski Said damarıyla bu fevkalkanun, sırf keyfî muameleye karşı kovmak ile mukabele etmekti. Halbuki o bedbaht bilmedi ki; Said'in lisanında Kur'anın tezgâhından gelen bir elmas kılınç varken, elindeki kırık odun parçasıyla müdafaa etmez; belki o kılıncı böyle istimal edecektir. Fakat jandarmaların akılları başlarında olduğu için, hiçbir devlet, hiçbir hükûmet namazda, câmi'de, vazife-i diniye bitmeden ilişmediği için, namaz ve tesbihatın hitamına kadar beklediler. Memur bundan kızmış; "Jandarmalar beni dinlemiyorlar." diye kırbekçisini arkasından göndermiş.

Said Nursi'den Seçim Öncesi Bir İhtar

Demokratlara büyük bir hakikatı ihtar

Şimdi Kur'an, İslâmiyet ve bu vatan zararına üç cereyan var:

Birincisi:
Komünist, dinsizlik cereyanı. Bu cereyan yüzde otuz-kırk adama zarar verebilir.

İkincisi:
Eskiden beri müstemlekâtların, Türklerle alâkalarını kesmek için, Türkiye dairesinde dinsizliği neşretmek için; ifsad komitesi namında bir komite. Bu da yüzde on-yirmi adamı bozabilir.

Üçüncüsü:

Abdullah Yeğin AK Parti İçin Hasta Yatağından Kalkıp İstanbul'a Geldi

Bediüzzaman’ın hayattaki son talebelerinden olan 94 yaşındaki Abdullah Yeğin , doktorların tüm ikazlarına rağmen “AK Parti için oy kullanmak bir memleket meselesidir” diyerek Ankara’da tedavi gördüğü hastaneden çıkarak İstanbul’a geldi.

İstanbul’da bir hastanede tedavi altına alınan Yeğin, çarpıcı açıklamalar yaptı:

"Bu zamanda bu hükümete rey vermemek millete düşmanlıktır" diyen Yeğin, ülkede refah olmadığını savunanların arkasında uluslararası güçlerin olduğunu söyledi.

Rüştü Tafral Ağabeyin Üstada Yazdığı Mektup

Çok aziz müşfik Üstadım Hazretleri !

Evvelen Şuhuru-u Selase; Leyle-i Kadir ve bayramlarınızı ruh-u canımla tebrik eder eşrat-ı makbuleye mazhar dualarınıza amin der Zülfikar-ı maneviyeyi kullanan ellerinizden hurmetle öperim. Arz ediyorum.

Kur'an-ı Hakim'in ayinedarlığında bulunup o envar-ı muazzamadan alem-i insaniyete aksettirdiğiniz nur ehl-i iman için muzmer hakaik-ı kevniyenin vuzuhan görülmesine ziya ve hakaik-ı gaybiyenin bakiyane müşahedesine dürbün; insanlık mertebelerinin a'la-yı iliyyin derecelerine sür'atle nurdan bir zat buyuruyor ve bid'alar zulumatı içinde ve istilası anında cadde-i Kur'aniyeyi gösteren ve güneş altında birer projektör olmuştur. Ve tadadla bitmez.

Siyasi Çalışmalarla Manevi Hizmetlerin Tefriki

Vazifelerin tefrik ve taksimi. Yani: Manevi hizmetlerle siyasî çalışmaların birbirine karıştırılmaması ve Âl-i Beytin ve onun devamı olarak îman hizmetinde bulunanların vazife-i asliyeleri, mânevî hizmetler olduğuna dairdir.


.. Hizmet-i Kur'an, beni hayat-ı içtimaiye-i siyasiye-i beşeriyeyi düşünmekten men'ediyor. Şöyle ki:

Hayat-ı beşeriye bir yolculuktur. Şu zamanda, Kur'anın nuruyla gördüm ki, o yol bir bataklığa girdi. Mülevves ve ufûnetli bir çamur içinde kafile-i beşer düşe kalka gidiyor. Bir kısmı, selâmetli bir yolda gider. Bir kısmı, mümkün olduğu kadar çamurdan, bataklıktan kurtulmak için bazı vasıtaları bulmuş. Bir kısm-ı ekseri o ufûnetli, pis, çamurlu bataklık içinde karanlıkta gidiyor. Yüzde yirmisi sarhoşluk sebebiyle, o pis çamuru misk ü anber zannederek yüzüne gözüne bulaştırıyor.. düşerek kalkarak gider, tâ boğulur. Yüzde sekseni ise, bataklığı anlar, ufûnetli, pis olduğunu hisseder.. fakat mütehayyirdirler, selâmetli yolu göremiyorlar.

İşte bunlara karşı iki çare var:

Abdullah Yeğin: İhanet Cephesine Karşı AK Parti’ye Oy Vereceğim

Bediüzzaman’ın hayattaki son talebelerinden biri olan 94 yaşındaki Abdullah Yeğin, doktorların uyarılarına rağmen bir günlüğüne tedavisine ara verip oy kullanmak için İstanbul’a geleceğini açıkladı. “Bu ihanet cephesinin karşısında yer almak ve AK Parti’nin lehinde oy kullanmak, hepimizin başta gelen vazifesidir” mesajı gönderen Abdullah Yeğin, “zaman küskünlük, kırgınlık, gevşeklik zamanı değildir, herkes oyunu kullansın” dedi

Bediüzzaman Said Nursî'nin yaşayan vârislerinden Abdullah Yeğin, Ankara'da tedavi gördüğü hastaneden, yakınlarının ve doktorların uyarılarına rağmen oyunu kullanmak için bir günlüğüne ayrılarak İstanbul'a gelecek.

Berat Kandili Hakkında Resulullah'ın (asm) Duası

BERAT GECENİZİ TEBRİK EDER ÂLEM-İ İSLÂM'IN BERATINA VESİLE OLMASINI HÂLIK-I KÂİNATTAN TEMENNİ EDERİZ...

Hz. Peygamber Efendimiz (SAV) bu gece Rabbine şöyle dua etmiştir:


"Allahım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen Kendini sena ettiğin gibi yücesin." (et-Tergib ve't-Terhîb, 2:.119, 120.)

Resulullah Efendimiz (Sallellahu aleyhi vesellem) Buyurdular ki;

Leyle-i Berâtınızı Tebrik Ederiz

Berat gecesi vesilesiyle M. Said Özdemir’in Nur camiasına tebriknâmesi 

Aziz, sıddık, fedakar, kahraman kardaşlarımız;
Evvela binler selam ile gelen Leyle-i Beratınızı ve gelecek Ramazan-ı Şerifinizi bütün ruh-u cânımızla tebrik ederiz.

Risale-i Nurlara kavuşmakla dünyanın en bahtiyar insanlarısınız, Risale-i Nurlar herkese nasib olmaz. Risale-i Nurlar kime verilmişse ona en büyük bir hayır en büyük mükafat verilmiştir. Risale-i Nur bu dalaletli ve sefahatli asırda Kur’ân-ı Azimüşşanın hârika mücizelerle dolu bir hazinesi, bir eczanesidir. “Bu asırdaki bütün manevi hastalıkların devası, ilacı Risale-i Nura konmuştur.” diye olan bu kelam Üstad tarafından söylenmiştir.
Risale-i Nurları okuyarak ve okutarak insanların dünyevi ve uhrevi saadetlerine vesile oluyoruz yinede Üstad Risale-i Nur hakkında şöyle demiştir.

Copyright © 2023 SaidNur.net | Gizlilik | Tüm Hakları Saklıdır.