Said Nursî’nin ve Nur Talebelerinin Siyasi Görüşü

Nurcuların siyasi ve dünyevi bir cemiyet teşkil etmedikleri gibi böyle cereyanlarla da alakadar değildirler ve olamazlar.

Aziz, sıddık, sebatkâr, muhlis kardeşlerim!
Hem maddî hem manevî, hem nefsim hem benimle temas edenler gayet ehemmiyetli benden sual ediyorlar ki: "Neden herkese muhalif olarak -hiç kimsenin yapmadığı gibi- SANA YARDIM EDECEK ÇOK EHEMMİYETLİ KUVVETLERE BAKMIYORSUN? İstiğna gösteriyorsun? Ve herkes müştak ve talib olduğu ve Risale-i Nur'un intişarına, fütuhatına çok hizmet edeceğine o Risale-i Nur şakirdlerinin hasları müttefik oldukları ve senden kabul ettikleri büyük makamları kabul etmiyorsun? Şiddetle çekiniyorsun?

Said Efendi’nin Cenâzesini Urfa’dan Nakledeceğiz


Said Nursî’nin naaşının nakli

27 Mayıs inkılâbı ile Demokrat Parti hükûmeti devrilerek milletvekilleri ve yöneticileri Yassıada’ya doldurulur.

“Millî Birlik Komitesi” idaresi altında, Reisicumhur Cemal Gürsel, Alparslan Türkeş Başbakanlık Müsteşarı, M. İhsan Kızılordu ise İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturur.

Ve Bediüzzaman’ın vefatından 3 ay 18 gün sonra 11 Temmuz 1960 Pazartesi günü dönemin Urfa Valisi Necdet Yalçın ile Doğu Bölgesi Kolordu Kumandanı askerî bir uçakla Konya’ya giderler. Konya İmam Hatip Okulunda meslek dersleri öğretmenliği yapmakta olan Said Nursî’nin kardeşi Abdülmecid Ünlükul bir memurla vilâyete çağrılır.

Bediüzzaman-ı Kürdî'nin İlân-ı Hürriyetten Sonra Selânik'te Verdiği Nutku

Birinci tecrübe, birinci inşa', birinci nutuk olduğundan noksan ve iğlakı tabiîdir. Mâzur tutarsanız, teşekkür ederim. Tutmazsanız mâzursunuz. Zîra hürriyet var.

Kaplan postuna benzeyen elbisem gibi, üslûb-u beyanım da zamanın modasına muhaliftir. Zîra alâturka terzilik bilmiyorum, tâ bu maâniye iyi libas keseyim ve düğme yapayım.

Reca ediyorum, nutkumu hayalhanenize girmekten yasak etmeyiniz. Benim gibi hem hayalden kapı açın, tâ ki kalbe girsin. Zîrâ hamiyet ve diyanet ve gayretinizle iş var, müzakere edecekler. Kalbin karanlık köşelerinden ışık yakacaklar!..

Risale-i Nur Meşveret Heyetinin Seçim Açıklaması

Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinin ardından Risale-i Nur Meşveret cemaati de seçimlerle ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada “Mevcut hükümetin devamının” desteklenmesi yer aldı.

Açıklama şöyle:

Gençleri Kurtarmanın Tek Çaresi: İmanî Ders vermektir. (Rusya'dan Bir Mektup)

"ETRAFIMDA AİLELERİ TARAFINDAN KENDİ HALLERİNE TERKEDİLMİŞ, MUTSUZ VE AĞLAYAN GENÇLERİ GÖRÜNCE DURMAK İSTEMEDİM VE MÜCADELE ETMEM GEREKTİĞİNE İNANDIM.... "

Bu sözler Rusya Kaliningrat şehrinde on seneden fazla milletvekilliği yapmış, şimdi ise aynı şehirde mimarlık kolejinde felsefe tarihi ve psikoloji öğretmenliği yapan Vlademir Simyenoviç Yojikov'a ait... Kendisi bir vesileyle Kaliningrattaki ehl-i hizmet kardeşlerimizden Resul ve Amin ile tanışıyor. Onların ve mescid imamı Zahur'un askeriyedeki imani derslerine muttali olan ve neticesininde müsbet olduğunu gören Yojikov kendi okulunda böyle bir faaliyetin olmasını arzu ediyor.

Mirac Kandilinde Neler Yapılır, Nasıl İbadet Edilir?

Miraç Kandili tüm islam aleminin iç derinliklerinde yükselmesine vesile olan günlerden biridir. Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in Mescid-i Haram'dan, önce Mescid-i Aksa'ya oradan da Allah (c.c) ile görüşmek için gökyüzüne çıktığı gündür.

Miraç Kandili, İslam dininde kutsal sayılan gecelerden biridir. Mübarek 3 aylardan Recep Ayının 27. Gününe denk gelen Miraç Kandili 15 Mayıs Cuma günüdür. Bu gecede Peygamberimiz bir mucize olarak Mekke'deki Mescid-i Haram'dan, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya ve oradan da göklerin İlahi derinliklerine doğru yükselip Cebrail'in bile giremediği Sidretül Münteha'yı geçerek ruhen ve bedenen Cenab-ı Hakk'ın huzuruna çıkmıştır. Bu olaya miraç ya da göğe çıkış denir.

Miraç, kelime manası itibariyle "merdiven", "yükselecek yer", "en yüksek makam" manalarına gelmektedir.

Mi'racın Semeratı ve Faydası Nedir?

Mi'racın semeratı ve faydası nedir?

Elcevab: Şu şecere-i tûbâ-i maneviye olan Mi'racın beşyüzden fazla meyvelerinden nümune olarak yalnız beş tanesini zikredeceğiz.

BİRİNCİ MEYVE:
Erkân-ı imaniyenin hakaikını göz ile görüp, melaikeyi, Cennet'i, âhireti, hattâ Zât-ı Zülcelal'i göz ile müşahede etmek; kâinata ve beşere öyle bir hazine ve bir nur, ezelî ve ebedî bir hediye getirmiştir ki: Şu kâinatı, perişan ve fâni ve karmakarışık bir vaziyet-i mevhumeden çıkarıp, o nur ve o meyve ile, o kâinatı kudsî mektubat-ı Samedaniye, güzel âyine-i cemal-i Zât-ı Ehadiye vaziyeti olan hakikatını göstermiş. Kâinatı ve bütün zîşuuru sevindirip mesrur etmiş. Hem o nur ve o meyve ile beşeri müşevveş, perişan, âciz, fakir, hacatı hadsiz, a'dası nihayetsiz ve fâni, bekasız bir vaziyet-i dalaletkâraneden o insanı o nur, o meyve-i kudsiye ile ahsen-i takvimde bir mu'cize-i kudret-i Samedaniyesi ve mektubat-ı Samedaniyenin bir nüsha-i câmiası ve Sultan-ı Ezel ve Ebed'in bir muhatabı, bir abd-i hâssı, kemalâtının istihsancısı, halili ve cemalinin hayretkârı, habibi ve Cennet-i bâkiyesine namzed bir misafir-i azizi suret-i hakikîsinde göstermiş. İnsan olan bütün insanlara, nihayetsiz bir sürur, hadsiz bir şevk vermiştir.

Hikmet-i Mi'rac Nedir?

Hikmet-i Mi'rac nedir?

Elcevab: Mi'racın hikmeti o kadar yüksektir ki, fikr-i beşer ulaşamıyor. O kadar derindir ki, ona yetişemiyor. O kadar incedir ve latiftir ki, akıl kendi başıyla göremiyor. Fakat bazı işaretlerle, hakikatları bilinmezse de vücudları bildirilebilir. Şöyle ki:

Şu kâinatın hâlıkı, şu kesret tabakatında nur-u vahdetini ve tecelli-i ehadiyetini göstermek için, kesret tabakatının müntehasından tâ mebde'-i vahdete bir hayt-ı ittisal suretinde bir Mi'rac ile bir ferd-i mümtazı, bütün mahlukat hesabına, kendine muhatab ittihaz ederek, bütün zîşuur namına, makasıd-ı İlahiyesini ona anlatmak ve onunla bildirmek ve onun nazarı ile, âyine-i mahlukatında cemal-i san'atını, kemal-i rububiyetini müşahede etmek ve ettirmektir.

Copyright © 2023 SaidNur.net | Gizlilik | Tüm Hakları Saklıdır.