Men Talebe ve Cedde Vecede

Men Talebe ve Cedde Vecede

Ehl-i dalaletin zilletindendir ittifakları, ehl-i hidayetin izzetindendir ihtilafları. Yani ehl-i gaflet olan ehl-i dünya ve ehl-i dalalet, hak ve hakikata istinad etmedikleri için zaîf ve zelildirler. Tezellül için, kuvvet almaya muhtaçtırlar. Bu ihtiyaçtan, başkasının muavenet ve ittifakına samimî yapışırlar. Hattâ meslekleri dalalet ise de, yine ittifakı muhafaza ederler. Âdeta o haksızlıkta bir hakperestlik, o dalalette bir ihlas, o dinsizlikte dinsizdarane bir taassub ve o nifakta bir vifak yaparlar, muvaffak olurlar. Çünki samimî bir ihlas, şerde dahi olsa neticesiz kalmaz. Evet ihlas ile kim ne isterse Allah verir.

Hüsnü Bayram Ağabeyden Ciddi Uyarılar

Aziz sıddık kardeşlerim!

Evvela; Hizmeti nuriyede ihlas ve ve sadakat dairesindeki, kudsi say-ü gayretlerinizi tebrik ederim.

Saniyen; Risale-i Nur'un dairesi çok genişlemiş; çok muhtelif efkar ve mizaç sahibleri, bu hizmet safında yer almışlardır.

Elbette bütün efkar, kanaat, meslek ve meşrebler üstünde makam-ı sıddıkiyette yer tutmuş ve şahs-ı manevi-i Al-i Beyt'in mümessili olarak hizmet-i Kur'aniyenin başına geçmiş Üstad Bediüzzaman'ın a'zami ihlas, a'zami sadakat ve a'zami fedakarlık manasını ihtiva eden, gösteren ve işaret eden mesleğini nazara vermek lazım gelmektedir.

Nurcuların Siyasetle Alâkaları Yoktur

Nur Risalelerinin ve Nurcuların siyasetle alâkaları yok ve Risale-i Nur, rıza-i İlahîden başka hiçbir şeye âlet edilmediğinden, mümkün olduğu kadar Risale-i Nur'un mensubları, içtimaî ve siyasî cereyanlara karışmak istemiyorlar. Yalnız Sebilürreşad, Doğu gibi mücahidler iman hakikatlarını ehl-i dalaletin tecavüzatından muhafazaya çalıştıkları için, ruh u canımızla onları takdir ve tahsin edip onlarla dostuz ve kardeşiz, fakat siyaset noktasında değil. Çünki iman dersi için gelenlere tarafgirlik nazarıyla bakılmaz. Dost düşman derste fark etmez. Halbuki siyaset tarafgirliği, bu manayı zedeler. İhlas kırılır. Onun içindir ki, Nurcular emsalsiz işkencelere ve sıkıntılara tahammül edip Nur'u hiçbir şeye âlet etmediler. Siyaset topuzuna el atmadılar. Hem Nur Risaleleri küfr-ü mutlakı kırdığı için, küfr-ü mutlakın altındaki anarşiliği ve üstündeki istibdad-ı mutlakı kırdığı cihetle, bir nevi siyasete teması var tevehhüm edilmiş.. (Emirdağ Lahikası-II - 36)

Biz Nur Talebeleri, kat'iyyen siyasetle iştigal etmeyiz. Bizim yegâne emelimiz, memlekette din hürriyetinin hakikî surette temini, dine ve din ehline ve Kur'an ehli olan Nurculara karşı çeyrek asırdan beri devam eden zulüm ve tazyikin tamamıyla bertaraf olmasıdır. (Tarihçe-i Hayat - 639 / Demokrat kardeşlere tavsiye)

Zübeyir Gündüzalp'ten İslama Gönül Verenlere Notlar

Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin fedakar talebesi Zübeyir Gündüzalp ağabeyin, kendi nefsine tuttuğu notlardan bazıları. İstifade etmek niyeti ile bilginize sunuyoruz:

Fenalık ve iftiralara ne kadar feci bir surette maruz kalınırsa kalınsın; mukabele-i bil misil etmemek, tövbe ve istiğfara devam etmek, sabır ve tahammüle çalışmak.

Zübeyir Gündüzalp Ağabeyden Dusturlar

☑ Aklını çalıştırarak oku.

☑ Yüksek yerlerin hâfıza üzerindeki tesiri büyüktür.

☑ Ezberlemek hâfızayı açar.

✔ Yatarken imanî bahisleri oku. Bütün tehlike okuyamamaktan çıkıyor. Okuyamamaktan kork!

Kendi Sözünün Haklı Çıktığına Sevinen, İnsafsızdır

Ehl-i hak ve hakikatın ihtilaf ve rekabetleri, kıskançlıktan ve hırs-ı dünyadan gelmediği gibi; ehl-i dünyanın ve ehl-i gafletin ittifakları dahi, civanmerdlikten ve ulüvv-ü cenabdan değildir.

Belki ehl-i hakikat, hakikattan gelen ulüvv-ü cenab ve ulüvv-ü himmet ve tarîk-ı hakta memduh olan müsabakayı tam muhafaza edemediklerinden ve nâehillerin girmesi yüzünden bir derece sû'-i istimal ettiklerinden; rekabetkârane ihtilafa düşüp hem kendine, hem cemaat-ı İslâmiyeye ehemmiyetli zarar olmuş. Ehl-i gaflet ve ehl-i dalalet ise, meftun oldukları menfaatlerini kaçırmamak ve menfaat için perestiş ettikleri reislerini ve arkadaşlarını küstürmemek için, zilletlerinden ve nâmerdliklerinden, hamiyetsizliklerinden; mutlak arkadaşlarıyla, hattâ denî ve hain ve muzır olsalar dahi, hâlisane ittihad.. hem menfaat etrafında toplanan ne şekilde olursa olsun şerikleriyle samimane ittifak ederler. Samimiyet neticesi olarak istifade ederler.

Vefâ Gibi Ağır Bir Yük

Cenab-ı Hakk’ın bir ismi de “Vefiyy”dir. Bu kelime, çok vefalı, sözünde duran ve sözünün eri mânalarına gelir. Cenab-ı Hak “Size ettiğim nimetini hatırlayın. Bana verdiğiniz söze vefalı olunuz ki, Ben de size karşı ahdimi yerine getireyim.” (Bakara Suresi, 2/40) buyuruyor. Necm Suresi’nde ise, “O çok vefalı İbrahim” (53/37) buyruluyor.

Mehmed Kırkıncı Hoca’nın Hatıralarında Ağabeyler


Orhan Bey’le ilgili bir hatıramı anlatmak isterim.

Birlikte bulunduğumuz bütün meclislerde Üstad’ımız’ın hizmetinde bulunan Bayram Ağabey, Sungur Ağabey, Tahiri Ağabey gibi zatlara fevkalade hürmet göstermem, Orhan Beyin nazar-ı dikkatini çekmiş. Bir defasında benim hocalık sıfatımla beraber ağabeylere gösterdiğim aşırı hürmetten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ben de:

Hayatını Davasına Adayan Adam

'Sır kapı'lık olaylar dizisi diye tarif edilen avukat Bekir Berk'in yaşadığı yüzlerce olaydan birkaç özet arz ediyoruz ki, bu hizmet insanının fedakarlığı nerelere kadar varmış daha net anlayalım :

Copyright © 2023 SaidNur.net | Gizlilik | Tüm Hakları Saklıdır.