Dünyamız, siyasî rejim adı altında, fakat gerçekte ferdin manevi yapısı ve yaşayışına dayalı telakki tarzlarından örülü ayrı kutuplara bölünmüş durumdadır... Bir tarafta emperyalizm-kapitalizm, bir tarafta sosyalizm-komünizm...
Emperyalizm de, kapitalizm de, sosyalizm de, komünizmde de - taşıdıkları isimler ne olursa olsun-muhteva olarak müşabih bütün bu hareketler, aslında sınıfçılık şuuru ile beslenmiş sınıf hareketleridir.
İslâm'da ise, cemaat vardır, ümmet vardır, MUHAMMED (A.S.M.) ÜMMETi'ni teşkil eden ve onların müşterek tefekkürü, hayat nizamı temelinde kucaklamış MİLLETLER CEMAATİ vardır. Esas tefekkürde birleşmiş olan Müslüman milletler, kendi milli hususiyetlerine, yaşadıkları coğrafyanın şartlarına ve örflerine uygun tarzı, iradeleriyle tercih ederler. Bütün bunlar, talî ve mahallî tedbirlerdir.
Emperyalizm de, kapitalizm de, sosyalizm de, komünizmde de - taşıdıkları isimler ne olursa olsun-muhteva olarak müşabih bütün bu hareketler, aslında sınıfçılık şuuru ile beslenmiş sınıf hareketleridir.
İslâm'da ise, cemaat vardır, ümmet vardır, MUHAMMED (A.S.M.) ÜMMETi'ni teşkil eden ve onların müşterek tefekkürü, hayat nizamı temelinde kucaklamış MİLLETLER CEMAATİ vardır. Esas tefekkürde birleşmiş olan Müslüman milletler, kendi milli hususiyetlerine, yaşadıkları coğrafyanın şartlarına ve örflerine uygun tarzı, iradeleriyle tercih ederler. Bütün bunlar, talî ve mahallî tedbirlerdir.