Mühim Bir Nokta

Rumûz’dan Mühim bir nokta

İslâm gaflet edip küstü.

Hıristiyanlık dini fen ve medeniyeti kendine mal edip, iki silâhla galebe çaldı. Şimdi şarkta müthiş bir silâh imal ediliyor. Bunun hak kısmına sahip olmalı. Yoksa yine küssek, onu da Hıristiyanlık İslâmiyet aleyhinde istimal edecektir.

Buna karşı dayanılmaz.

İbret, Hayret ve Ders Alarak Okumamız Gereken Ahirzaman HADiS-i ŞERiFLERi

İbret, Hayret ve Ders alarak okumamız gereken; HADİS-İ ŞERİFLER

Peygamberimiz bazı hadislerinde ümmetinin ömrünün bin beş yüz seneyi geçmeyeceğini söylüyor. Ve ahirzaman olarak belirtilen son safhada da yaşanacak kıyamet alametlerini sıralıyor. Aşağıdaki yazıda, Peygamber Efendimiz(s.a.v.)'in 14 asır önce haber verdiği bu alametleri okuyacaksınız.

* İnsanların başına bir zaman gelecek ki, onlardan faiz yemiyen kalmayacak yemese bile tozu mutlaka bulaşacaktır.

* Bir çok kişi az bir dünyalık zarfında dinini feda edecektir.

Elif ile VAV

Elif ile Vav - Çok güzel ve Anlamlı

Aşk da tıpkı elif gibidir, isminde gizlidir, ama okunmaz.
O olmadan da besmele sese gelmez.
O her şeyin içindedir, ama hiç bir şeyde görünmez.
Hz. Mevlana

Gerçek Baba

GERÇEK BABA

Babadır, evin ana direği,

O bilir ve yapar gereği,

Alır baltayı, bazan küreği,

Onla rahatlar, âile yüreği.

Âilerde baba, durmaz koşar,

Başka şeyi, hiç sevemez, boşar,

Hüsnü Bayramoğlu Ağabey Lahika Neşretti!

Aziz kardeşlerimiz,

Evvela: Dahilde ve hariçte Nur’un manevi fütuhatını ve küre-i arzı bir medrese hükmüne getiren dersleri tebrik ederiz.

Bizi Sensiz Bırakma Efendim - Şiir

Adını bilemediğim bir yalnızlık

Adını koyamadığım bir hasretlik

 

Dudaklarımdan dökülürken titreyen kelimelersin

Sen adı övülmüş efendimsin

 

Sen güllerin efendisi Ahmetsin,

Sen sevgililer sevgilisi Muhammedsin

Bediüzzaman'ı Dünyanın Düşünce Ufkuna Taşımak


Bir medeniyet, o medeniyete asliyetini, hüviyetini, asaletini ve şahsiyetini veren ruhunu yitirdiği  ân inişe geçer; tökezler ve düşe kalka hayatta kalmaya çalışır; ama nafile.
Peki, ruh, ne zaman biter? Kendisini var kılan vasatı ve bu vasatı var kılan vasıtaları, yani medeniyetin ruhuna hayat veren, hayatiyet kazandıran sembollerini, üslûbunu, kısacası "dil"ini (vasatı oluşturan iki dil'i) yitirdiği zaman.

Ruhunu ve dil'ini yitiren bir medeniyet varolamaz; nasıl varolması gerektiğini bilemez. Bu medeniyetin çocukları ise, başkalarının, bambaşka vasatlarda geliştirdikleri "dil"leri konuşur; tarihte tatile çıkar, başkalarının yaptıkları tarihte oraya buraya sürüklenirler. Hiçbir zaman özne (üreten) olamaz; sadece nesne (tüketen) olurlar. Ortaya çıkan şey, bön ve berbat karikatür tipler ve durumlardır. Aşağılık kompleksi her bir tarafı kaplar artık.

İslâm ve Bediüzzaman: Dil ve plastisite

Son Bediüzzaman yazım dolayısıyla yapılan tartışmalar, Bediüzzaman'ın anlaşılmadığı görüşümü doğrulamış oldu.

Müslümanların en temel meselesi, "dil" meselesidir; yani İslâm'ı anlayarak ve hayatımıza aktararak Müslümanca varoluş, yaşayış, duyuş, söyleyiş ve düşünüş biçimleri vücûda getirebilme meselesi. Bu ise, bir plastisite ("yoğurulma"), bir usûl meselesidir.

Dil meselesini de, Bediüzzaman'ı da anlayabilmenin yolu, İslâm'ın sunduğu, çağımızda Bediüzzaman'ın yeniden hayat ve hayatiyet kazandırdığı iki dile de vakıf ve hâkim olabilmekten geçiyor.

Copyright © 2025 SaidNur.net | Gizlilik | Tüm Hakları Saklıdır.